- tatlı
-
1́s.1. 好吃的, 味美的, 可口的; 有滋有味的, 喷香的: \tatlı elma 好吃的苹果 Açlıkta darı ekmeği helvadan tatlıdır. 成́ 饥时糠似蜜, 饱时肉如柴。2. 适合饮用的, 淡的(水)3. 甜的4. 转́ 美满的, 幸福的; 甜美的, 甜蜜的, 愉快的, 赏心悦目的, 可爱的, 令人喜欢的; 迷人的, 令人神往的; 温柔的, 温和的: \tatlı bakış 温存的目光 \tatlı bir adam 可爱的人 \tatlı bir ses 甜美的声音 \tatlı bir şey 一件好事 \tatlı bir uyku 美美的一觉 \tatlı dost 好朋友 \tatlı gülümseme 可爱的笑容 \tatlı hatıra 美好的回忆 Bana tatlı bakıyor. 他目光温和地看着我。Tatlı bir rüzgâr esen Hanım Gülay’ın saçlarını okşuyor. 和风吹拂着吉拉伊太太的秀发。Türkçesi çok tatlıdır. 他的土耳其语讲得很好听。3. 平缓的, 不陡的: \tatlı bir yokuş 缓坡2́is.1. 甜食; 甜菜, 甜食品: \tatlı kaşığı 吃甜食用的匙子2. 快乐, 享受, 喜悦3́zf. 愉快地; 幸福地, 甜蜜地; 亲切地, 温柔地: \tatlı davranmak 操行良好 Türkçe çok tatlı konuşuyor. 他的土耳其语讲得很好听。◇ \tatlı belâ 既淘气又可爱的孩子, 既让人恨又让人爱的人: Tatlı belâ! 我的魔障!\tatlı canını sıkmak (或 sıkıntıya sokmak) 自寻烦恼, 杞人忧天: Sen neye tatlı canını sıkıntıya sokuyorsun? 你为什么要自寻烦恼?\tatlı dil 和气的话, 客气的话; 甜言蜜语: Bu adam tatlı diliyle bütün halkı kazandı. 这人热情洋溢的话赢得了大伙儿的好感。İyilikle, tatlı dille, bu kadınları çekip çevirmişti. 他温文尔雅, 谈吐得体, 搞得那些女人神魂颠倒。\tatlı dil güler yüz 和颜悦色 \tatlı dilli 说话客气的, 说话和气的; 甜言蜜语的 \tatlı olmak 觉得甜: Bal bal demekle ağız tatlı olmaz. 成́ 天桥的把式, 光说不练。\tatlı sert (言行)不软不硬的, 不卑不亢的, 和缓但坚决的 \tatlı söz 1) 亲切的话, 暖人心的话, 热情的话, 好听的话 2) 迷人的话, 诱人的话, 甜言蜜语 \tatlı sözlü 说话客气的, 说话和气的; 甜言蜜语的 \tatlı \tatlı 愉快地, 甜甜地, 甜蜜地, 亲热地, 高兴地: \tatlı \tatlı anlatmak (或 konuşmak) 愉快地交谈 \tatlı \tatlı yemek yemek 愉快地吃饭 \tatlı yerinde bırakmak (或 kesmek) 见好就收, 适可而止; (故事)说到关键处停止 \tatlısı tuzlusu 各色食品 (Bir işi) \tatlıya bağlamak 圆满结束, 友好地解决: Yükseklerde dolaşma, ölçülü ol, iş tatlıya bağlansın. 你就别好高务远了, 适可而止, 把事情了结了吧!◆ Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. 甜言蜜语能引蛇出洞。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.